Zengin Rum Nigola tarafından ev olarak yaptırılmıştır.yapılış tarihi bilinmemekle beraber bu kişinin dine küfretmesi sonucu Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı 1. azası Bahri Tatlıoğlu tarafından cezalandırılmıştır. İlçemizde restorasyonu tamamlanan tarihi tescilli yapılarımızdan birtanesidir.
Kilise olarak inşa edilen yapı kesme taştan inşa edilmiştir. Günümüzde cami olarak ibadete açık olan yapı, avlu içerisinde bulunmaktadır ve dikdörtgen planlıdır. Girişte yuvarlak kemerli narteks sonradan kapatılarak sağlı sollu birer oda yapılmıştır.
Narteks üç kemerlidir. Köşelerdeki sütunlar köşeli, ortadakiler yuvarlaktır. Güneydeki çan kulesi üzerine sonradan minare yapılmıştır. Minare girişi dışarıdan sağlanmaktadır.
Çatı kenarları hafif dışa taşkın üzeri beşik çatılı ve kiremitle kaplıdır. İçerisi üç nefli ve tavanı tonozludur. Arka cephe üç bölümlü apsisi vardır.
Akdağmadeni-Muşalikalesi köyünde köyün kuzeyinde bulunan yüksek bir tepe üzerinde kurulmuş, ufak bir kaledir. Gıyaseddin Keykavus (1237-1246) emirlerinden Necmed-din Bahramşah-ı Candar’a ait olan bu kale, tahminen XIII. Yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Yüksek kale duvarları moloz taş üzeri kesme taş kaplıdır. İçte bu taş dizileri tuğla gibi çaprazlama dizilerle sıralanarak zikzak duvar örtüsünü oluşturmaktadır. Batı ve Kuzey dış duvarlarda uzun dikdörtgen üç ufak burç vardır. Halen büyük bir bölümü ayakta kalan kale görülmeye değerdir.
Köyün kuzeyinde her tarafa hâkim bir kale (Muşali - Muşallim Kalesi) ile batı eteğinde kurulmuş iki türbe bulunmaktadır. Bunlardan kaleye yakın olanı Ali Çelebi aşağıda olanı ise Mahmut Çelebi Türbesidir. Türbe içinde ve dışında birer mezar taşı vardır. Üzerindeki kitabelere göre türbe 871/1466 veya 875/1471 tarihleri arasında yapılmış olmalıdır. Her hangi bir süsleme unsuru yoktur.
Muşali - Muşallim Kalesi’nin batısındaki iki türbeden aşağıda kalanı, kubbesi yıkık türbedir. Yukarısındaki Muşali - Muşallimoğlu Ali Türbesi’nden farkı farklı yanı yoktur. Kubbesi ve üst kısmı yıkılmıştır. Türbe içindeki kırık mezar taşı üzerinde Kuran’ın 112. Suresi yazılıdır. Diğer ikisinde de merhumun adı ve ölüm tarihi yazılıdır. Büyük Emir Ali Çelebi’nin Oğlu Mahmut Çelebi’nin Oğlu Mahmut Çelebi Recep 882/1477 tarihinde yapılmış olabilir. Bu yapı Muşallim’in torunu Ali Çelebi’nin oğlu Mahmut Çelebi’ye aittir. Mezar odasının üzeri ardıç ağaçlarıyla kaplıdır.
Yöre halkının Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi Türbeleri ile ilgili bir efsane şöyle anlatılmaktadır: Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi Muşali Kalesi Düşmanların elinde iken burayı fethetmek için kalenin bulunduğu tepenin altında savaşırlarken, düşmanın biri Mahmut Çelebi’nin kafasını uçurur. Kafası yere düşen Mahmut Çelebi; yerden kafasını koltuğunun arasına alarak düşmanla savaşmaya devam eder. Bu durumu gören düşman paniğe kapılıp korkup kaçmaya başlar. Bu arada kadının biri Mahmut Çelebi’nin kafasının koltuğunun altında olduğunu görünce: “ Bakın, adam kellesi koltuğunda savaşıyor,” diye bağırır. Bunu Mahmut Çelebi’ de duyar ve durumu fark ettiği anda olduğu yere düşer ve şehit olur. Aynı çarpışmada Ali Çelebi’de şehit düşer ve Ali Çelebi ve Mahmut Çelebi’nin, şehit düştükleri yerlere kubbeleri de bulunan türbeleri yapılır. Fakat ertesi gün sabah bakarlar ki Mahmut Çelebi’nin Türbesi’nin kubbesi yıkılmıştır. Tekrar kubbesini inşa ederler, fakat ertesi gün gene aynı şekilde kubbesinin yıkılmış olduğu görülür. Bir kez daha kubbesi inşa edilir. Bu kez inşa eden ustaların o gece rüyalarına Mahmut Çelebi girer ve “ Benim gövdem üstünde başım yok, sizde türbem üzerine kubbe koymayın” der. Bu rüya üzerine artık Mahmut Çelebi’nin türbesinin üzerine kubbe yapımından vazgeçilir.
Sarıkaya Kaplıcaları Bakanlar Kurulu kararıyla termal turizm merkezi olarak ilan edilmiştir. Yozgat’ın 77 kilometre güneydoğusundaki Sarıkaya ilçe merkezinde bulunan kaplıca suları florür içeren oligometalik sular grubundan olup, 48 °C sıcaklığa ve 28 lt/sn. debiye sahiptir. (Kaplıca suyunun çıkış sıcaklığı 48C olup dinlendirme yöntemi ile 38-40 °C’de kullanılmaktadır.)
Sarıkaya Kaplıcaları tedavi edilen hastalıklar
Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu analizler sonucunda kabuna bağlı siyatik ağrılar, ağrılı kadın hastalıkları, kadınların enfeksiyon sekeline bağlı olarak süregelen akıntılar, spastik ağrıları, spastik kolitler, böbrek taşlarının düşmesinde üreter üzerinde spazmolitik etki, karaciğer ve safra kesesi taşları, cilt hastalıkları hekim kontrolünde kaplıca suyu, yukarıdaki rahatsızlıklarda destekleyici ve tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir.
Sarıkaya kaplıcaları bünyesinde, Bakanlığımız İşletme Belgeli 3 yıldızlı Termal Otel ve belediye belgeli bir konaklama tesisi bulunmaktadır.
Yozgat Konaklama Seçenekleri
Sarıkaya kaplıcaları tarihi açıdan da çok önemlidir. Kaplıca merkezinde Roma Dönemi'nden kalma tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Buranın Roma Dönemi'ne ait antik ismi “Basilica Therma (Aqua Sarvenae)” isimli antik kentin olduğu söylenmekte ve antik dönemde de buranın önemli kaplıca merkezi olduğu yapılan araştırmalar sonucu bilinmektedir. O döneme ait kaplıca ile ilgili aşağıdaki efsane anlatılmaktadır.
2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Sarıkaya Roma Hamamı ya da diğer adıyla Kral Kızı Hamamı Yozgat Sarıkaya İlçesi Kaplıcalar Mahallesi'ndedir. Kaplıca tesislerinin içerisinde bulunan Sarıkaya Roma Hamamı’nın Roma Dönemi'ne ait antik ismi “Basilica Therma (Aqua Sarvenae)”dir.
Sarıkaya Roma Hamamı'nın büyük kısmı yıkılmış, yalnızca tonozlu arka mekâna geçişi sağlayan batı cephe duvarı ayakta kalabilmiştir. Bu kısımda 10 gözlü ve 2 katlı mermer, kemerli bir duvar görülmektedir. Cephe Korint düzeni entablatur dizilişine uygun yapılmıştır. Kemer ayakları üzerindeki yarım sütunların en alt kısımları hariç diğer kısımları tahrip olmuştur. Batı cephe arkasında 3 gözlü ve tek katlı bir kemer ile, bunun kuzeyine doğru ön cephe kemerleri boyunca devam eden iç kemer sıralarına ait alt kısım taşları görülmektedir. Yaklaşık 30 metre uzunluğundaki duvarın kuzey ve güney uçlarında dairesel havuz kısımları görülmektedir.
Antik Dönem'de Aquae Sarvenae ve Basilica Therma diye adlandırılan Sarıkaya, o dönemde de önemli bir kaplıca merkeziydi. Roma Dönemi'ne ait hamamın yalnızca tonozlu mekânına geçişi sağlayan arkat dizileri ile bunun üzerindeki boğa başlı kornet motifli süslemeleri günümüze kadar gelebilmiştir. Yapı üzerine sonradan yapılan eklentilerle oldukça tahrip edilmiş olmakla birlikte 2010 yılında Yozgat turizmine katkı sağlaması amacıyla temizlik kazıları başlatılmıştır.
Sarıkaya Kaplıcaları Efsanesi (Kral Kızı Hamamı)
Roma Kral Kızı Hamamı diye bilinen Sarıkaya Kaplıcaları'nın efsanesi halk arasında şöyle anlatılır: Kayseri'de oturan Roma krallarından birinin kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Kral kızını birçok hekime götürür, tedavisi için her şeyi yapar. Ama güzelliği dillere destan bu kızın derdine çare bulunamaz. Kızın hastalığı gün geçtikçe ilerlemiş ve kız artık yürüyemez bir hale gelmiştir. Ayakları tutmamaktadır, dizleri küt olmuştur. Bugünkü adıyla kızın hastalığı romatizmadır. O günlerde Sarıkaya sazlık ve bataklıktır. Sıcak suyun olduğu yerde küçük bir gölet oluşmuştur, balçık halinde çamurlu bir hamamdır burası. Kral küçük kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gezsin diye gönderir. Artık ömrünün sayılı günlerini yaşayan zavallı kız avunmak için bu çamurlu gölet kenarında dolaşmakta, zaman zaman da arkadaşlarıyla çamurlara girmektedir. Gezmek ve avunmak için girdiği çamurlar ve sıcak su kıza iyi gelir. Bir müddet burada kalır, gün geçtikçe kızın hastalığı iyi olmaya başlar. Küt dizleri açılır; yavaş yavaş adım atmaya ve yürümeye başlar. Sonunda tamamen iyileşen güzel kızın buradaki sıcak sudan iyi olduğu anlaşılır. Bunun üzerine kızın babası kral, buraya mermerden bir havuz yaptırır, etrafını kesme büyük taşlarla çevrilir, önceleri kimsenin olmadığı bu havuz çevresinde bir şehir oluşur. Kralın kızının adı bu yeni şehre verilir. Yetmiş bin nüfuslu bu şehrin adı "Öper" veya "Hoperi"dir. Şehrin ulaşımı ise Sarıkaya'nın Beştepeler mevkiinden geçen Yozgat ve Kayseri şoselerinden sağlanmaktadır. Bu büyük şehir bir deprem sonucu yok olmuş, sadece hamamların olduğu yer kalmıştır.